Rab çobanımdir, eksigim olmaz. Beni yemyesil çayirlarda yatırır. Mezmur 23:1-2

Yemyeşil çayırlar ve sakin sular insana bir dinginlik, bir huzur veriyor. Mezmur 23:5'te de "Ya RAB, düşmanlarım önünde bana sofra kurarsın, kasem taşkındır" diyor. Yeşil çayır, sakin sular, zengin sofra, kasenin taşkın olması, RUHSAL BOLLUĞUN, ZENGİNLİĞİN, BEREKETİN, BARIŞIN, HUZURUN bir göstergesi, simgesidir. İşte Tanrı kendisine iman edenlere bu bereketleri sunuyor. İnsanın yüreğine, varlığına sıkıntılar, zorluklar olsa bile, o dinginliği, esenliği veriyor. Zaten yemyeşil çayır Rabbin kendi çocuklarını dinginliğe, huzura ve rahata götürdüğünü gösterir. Yeşilliğin olduğu yerde kesinlikle su vardır demektir. Su olmayan bir yerde yeşillikten söz edemezsiniz. Su olmayan yerde yaşam yoktur. Yaşam, suyun olduğu yerde vardır. Bu ruhsal açıdan da geçerlidir. İsa Mesih, "Kim susarsa bana gelsin ve içsin. Kutsal Yazı'da belirtildiği gibi, bana iman eden kişinin içinden yaşam veren ırmaklar akacaktır!" dedi (Yu.7:38). Tüm bunlar Tanrı'nın benim çobanım olduğunu, ve her zaman benimle olduğunu, yaşamam için ne gerekliyse bunları sağladığını gösteriyor.

Yemyeşil çayır ve sakin akan sular insana bir HUZUR, DOYGUNLUK VERİR, RUHUNU dinlendirir. Bunun yanında sakin suların büyük bir gücü de vardır.

Senin de değerli dostum, bu sorunlarla dolu dünyada o huzura, dinginliğe, esenliğe ihtiyacın vardır. Peki o diri suyu nerede bulacağını biliyor musun? Yeşaya peygamber şöyle sesleniyor :

"Ey susamış olanlar, sulara gelin. Parası olmayanlar, gelin satın alın ve yiyin. Gelin şarap ve sütü parasız, bedelsiz alın. Paranızı neden ekmek olmayana, emeğinizi doyurmayana harcıyorsunuz? Beni iyi dinleyin ki, iyi olanı yiyesiniz, bolluğun tadını çıkarasınız" (Yeşaya 55:1-2).

(Şarap sözü, sevincin simgesini gösterir)

Burada Tanrı Sözü, yaşam suyunun kendisinde olduğunu gösteriyor. Hem de bu yaşam suyunun karşılıksız verildiğini görüyoruz.

Eğer bir yerde yeşillik varsa, orada su da vardır demektir. Su olmayan yerde yaşam da olmaz. Birçok ülkede, özellikle de Afrika bölgesinde büyük ve korkunç çöller vardır. Orada yeşil bir alan bulamazsınız, yaşam belirtisine rastlamak mümkün olmaz. Çünkü su yoktur. Su yaşam demektir. Ruhsal anlamda da bu böyledir. Eğer bir insanın varlığında o yaşam suyu yoksa, o insanın hayatı bir çöl gibidir. Sanımca bu nedenle dünyamızda bu kadar sevgisizlikler, kargaşalıklar, adaletsizlikler ve kötülükler vardır. Ölümün nedeni de zaten budur. Günah insandaki o yaşam suyunu kuruttu. Ama İyi Çoban olarak kendisini betimleyen Tanrı, bu yaşam suyunu sağladı. Kendisine iman edenleri yüreklerine bu yaşam suyunun akmasını sağladı. Bu nedenle iman edenlerin sonsuz bir yaşamı oluyor. Peki bu yaşam suyunu Tanrı nasıl sağladı? İsa Mesih aracılığıyla. Bu yaşam suyunun kaynağı Rab İsa'dır. İsa'nın kendisi şöyle dedi: "Kim susarsa bana gelsin içsin. Kutsal Söz'de belirtildiği gibi bana iman eden kişinin içinden yaşam veren ırmaklar akacaktır!" (Yu.7:38).

Rab çobanımdır, benim eksiğim olmaz... Ömrüm boyunca iyilik ve inayet ardımca beni izleyecek. Hep RAB'bin evinde oturacağim. 

Mezmur 23:1,6

Biliyor musunuz? Koyunların değeri o kadar fazla değildir. Özel şekilde yetiştirilmiş koyunlar değiliz, ama harikulade bir çobanımız vardır.

Sen hayatının şu noktasında, "Rab çobanımdır" diyebilir misin? Eğer bunu yürekten söyleyebilirsen bu mezmur'da verilen tüm vaatlere sahipsin demektir. O kendi hayatını koyunları için vermiş olan çoban ise ve O senin kurtarıcın olmuşsa bu Mezmur sana da aittir.

Çobanım İsa oldukça, iyilik ve inayet ardımca gidecek. Çünkü iyilik ve inayet İyi Çoban olan İsa'nın tam kendisidir! Bunda çok derin bir güven vardır. Kim, "Yaşamının tüm günlerinde iyilik ve inayet ardımca gidecek!" diyebilir? Belki bir kişi iyi günde bunu diyebilir ; ama elem, sıkıntı gününde biri bunu diyebilir mi? Elem ve sıkıntıda insanın Tanrı'ya olan güveni, imanı deneniyor bir bakıma. Ama sadık ve merhametli Tanrı insanı bırakmıyor. Denenmelerde, acılarda insanın karakteri, yapısı olgunlaşıyor. Bunu bilen Tanrı insanın sıkıntılara düşmesine, elem çekmesine bazen izin verebilir. Ama O'nun inayeti ve iyiliği hiç eksilmez

RAB benim çobanımdır, bir eksiğim olmaz. Beni yemyeşil çayırlarda yatırır, sakin suların kıyısına götürür.

Mezmur 23:1-2

İlginçtir ki, 22 ve 24. Mezmurlar arasına 23. Mezmur konulmuştur. Bu sıralama tabii bir tesadüf eseri değildir. Bakın, 22. Mezmur'da geçen olaylar olmasaydı, 23. Mezmur'un bir değeri ve anlamı kalmazdı. Aslında Mezmurlar'dan 22. 23. ve 24'üncü Mezmur bir bütünü oluşturmaktadır. Bunlara "Çoban Mezmurları" denmektedir.

22. Mezmur'da İsa'nın çarmıhını ve çarmıh üzerinde çektiği acıları, ölümünü tüm ayrıntılarıyla görüyoruz. 23'üncü Mezmur'da İsa Mesih'in bir Çoban ve Çoban değneğini görüyoruz. 24'üncü Mezmur'da ise O'nun krallık tacını görmekteyiz. 22. Mezmur'da O kurtarıcıdır, 23. Mezmur'da RAB bizi güdendir ve 24. Mezmur'da herşey üzerine egemen olan kraldır. 22. Mezmur geçmişten söz eder. 23. Mezmur şimdiki zamanı dile getirir ve 24. Mezmur ise gelecekten söz eder.

22.Mezmur'da Çoban koyunları için hayatını verir.

23.Mezmur'da ise Çoban kuzularına sevgisini verir.

24.Mezmur'da ise tekrar geleceği konusunda bize ışık tutar.

22. 23 ve 24.Mezmurlar Rab İsa'nın çok güzel bir resmini vermektedir. 23. Mezmur'da O bir Çobandır. İsa'nın kendisi, " Ben iyi çobanım. İyi çoban koyunları uğruna canını verir " (Yuhanna 10:11 ) dedi. 23. Mezmur'a " YAŞLI ÇOBANIN EZGİSİ " adı veriliyor bazen ; çünkü bu Mezmur'da tecrübesiz, acemi bir gencin düşüncelerini değil, hayatın kazanımda pişmiş tecrübelerden geçmiş olan olgun bir adamın düşüncelerini görüyoruz. Davut peygamber, hayatın sonlarına yaklaştığında geçmiş günlere, inişli çıkışlı hayat tablosuna baktı ve bazı Mezmur'lar yazdı. 23. Mezmur da onlardan biridir.

Hayatın darbeleri bu adamı bazen pataklamış, bazen şaşkına döndürmüştü. Savaş meydanlarında zaferi tecrübe ettiği kadar yenilgiyi, yıkılmışlığı, ölümün kokusunu da yaşamıştı. Bolluk içinde yaşamasını öğrenirken yokluğu da tecrübe etti. Dilinde bazen ezgiler, bazen de ezilmişliğin iniltileri vardı. Denendi ve sınavı geçti. İşte yirmi üçüncü Mezmur'a bakarken uzun ve deneyimli bir hayatın beraberinde getirdiği yargı değerlerini ve olgunluğu sezinleyebiliriz.