Kurtuluş Gerçekleri NOTLAR Kurtuluşumuzun Kesinliği ve Güvencesi Ders 12





Koyunlarımı sesimi işitir.  Ben onları tanırım, onlar da beni izler.  Onlara sonsuz yaşam veririm; asla mahvolmayacaklar.  Onları hiç kimse elimden kapamaz.  Onları bana veren Babam her şeyden üstündür.  Onları Babam’ın elinden kapmaya kimsenin gücü yetmez.  Ben ve Baba biriz.  Yuh 10:27-30

Kurtuluşumuzun Kesinliği Tanrı’nın Kesinliğidir
     Kurtuluş Tanrı’nın lütfundan geldiği gibi, bizim gücümüze veya erdemliğimize bağlı değildir.  Kurtuluş Tanrı’nın vaadine bağlı olduğu için bizim sadakatimize bağlı değildir.  Kurtuluş İsa Mesih’in ölümünden ve dirilişinden kaynaklandığı için, kendi yaptığımızdan veya yapmadıklarımızdan kaynaklanmıyor.  Bu gerçeklerin sonucu şudur: Kurtuluşumuz doğrudan Tanrı’ya bağlı olduğu için, kesindir.  Bize bağlı olsaydı, kati surette kesin olmazdı.  İnsan değişken, güçsüz ve hep düşmeye meğillidir.  Tanrı şaşmaz, düşmez, başarısız olmaz.  Kurtuluşun kesinliği Tanrı’nın kesinliğidir, çünkü kurtuluşumuz Tanrı’nın amacıdır, İsa Mesih’in misyonudur, ve Kutsal Ruh’un mühürlediği iştir. Tanrı’nın kurtuluş planları sonsuzluktan sonsuza dek uzanıyor.  Bizi kurtaracağını ezelden, sonsuzluktan, biliyordu: 

Çünkü Tanrı önceden bildiği kişileri Oğlu’nun benzerliğine dönüştürmek üzere önceden belirledi.  Öyle ki, Oğul birçok kardeş arasında ilk doğan olsun.  Tanrı önceden belirlediği kişileri çağırdı, çağırdıklarını akladı ve akladıklarını yüceltti. Ro 8:29, 30.  

Tanrı ta o zamanlardan beri bizi Oğluna benzeyelim diye belirledi.  Bizi çağırdığı zaman imanımızla bizi akladı.  Bizi akladığı zaman yüceltti.  Yani Tanrı’nın gözünde Kendisi bizi görkeme ulaştırmış bulunuyor.  Tanrı’nın bakış açısında bu iş ezelden bitmiştir. Bildi, belirledi, çağırdı, akladı, ve yüceltti.  Bu beş halkalı kopmaz bir kurtarma zinciridir.       
      İsa Mesih’in misyonu, Baba’nın seçtiklerini sonsuza dek yaşatmaktır.  O’nun Misyonu Kendisine gelenlerin hepsini kabul etmek ve hiçbir zaman kovmamaktır.  Sonunda Kurtarıcımız İsa, Kendisine gelen her birini yeni bir yeryüzünde yeni bir gök altında, Tanrı’nın Kentinde sonsuza dek yaşatmak için diriltecektir.  Kurtarıcımız misyonunu, yer yüzüne inip beden alarak ölümüyle ve dirilişiyle başardığına göre, gerisini başaracaktır. 

Baba’nın bana verdiklerinin hepsi bana gelecek ve bana geleni asla kovmam.  Çünkü kendi isteğimi değil, beni gönderenin isteğini yerine getirmek için gökten indim.  Beni gönderenin isteği, bana verdiklerinden hiçbirini yitirmemem, son gün hepsini diriltmemdir.  Çünkü Babam’ın isteği, Oğul’u gören ve O’na iman eden herkesin sonsuz yaşama kavuşmasıdır.  Ben de böylelerini son günde dirilteceğim.  Yuh 6: 37-40


İsa Mesih’in ölümü bizi kutsal kıldı. Tanrı’nın bu isteği uyarınca, İsa Mesih’in bedeninin ilk ve son kez sunulmasıyla kutsal kılındık...Çünkü kutsal kılınanları tek bir sunuyla sonsuza dek yetkinliğe erdirmiştir. İbr 10:10, 14. Bu kutsal kılınma bizi sonsuza dek yetkinliğe erdirmiştir.  Erdirecektir değil.  Erdirmiştir.  Tanrı İsa’nın kurbanı öyle sayıyor ki, bizi artık günahlı ve suçlu görmüyor.  Tanrı’nın gözünde İsa Mesih’in kanı sayesinde, bizi suçsuz, kutsal ve yetkin görüyor.  Sonsuza dek Tanrı’nın görüşü budur.  Aklandık ve (kız erkek demeden) oğul olduk!  Bunun için İncil’de lütuf ile kurtulanların sıfatı ‘kutsallar’ dır.


Şimdi İsa Mesih’in ölümüyle Tanrı’nın gözünde yetkin ve mükemmel olduğumuza göre, İsa Mesih’in dirilişi, sonsuz yaşamı, ve karşı koyulmaz gücüyle neler olacağız?

Ama İsa sonsuza dek yaşadığı için kahinliği süreklidir.  Bu nedenle O’nun aracılığıyla Tanrı’ya yaklaşanları tümüyle kurtaracak güçtedir.  Çünkü onlara aracılık etmek için hep yaşamaktadır. İbr 7:24,25

İsa, bu kutsalları sağlam tutmak için dirilmiş ve sonsuza dek yaşamaktadır.  Sonsuz kurtuluşumuz İsa Mesih’in sonsuza dek yaşaması kadar kesindir..

Tanrı ise bizi sevdiğini şununla kanıtlıyor:  Biz daha günahkarken, Mesih bizim için öldü.  Böylece şimdi O’nun kanıyla aklandığımıza göre, O’nun aracılığıyla Tanrı’nın gazabından kurtulacağımız çok daha kesindir.  Çünkü biz Tanrı’nın düşmanlarıyken Oğlu’nun ölümü sayesinde O’nunla barıştıksa, barışmış olarak Oğlu’nun yaşamıyla kurtulacağımız çok daha kesindir.  Yalnız bu kadar değil, bizi şimdi Tanrı’yla barıştırmış olan Rabbimiz İsa Mesih aracılığıyla, Tanrı’nın kendisiyle de övünüyoruz.  Ro 5:8-11

    Bu ayetler Mesih’in ölümü ve dirilişiyle ilgili 8. derste gördük.  Bu derslere bir kez daha bakılmaya değer.  Biz düşmanken Mesih’in ölümüyle ve kanıyla aklandığımıza göre, şimdiyse Tanrı’nın dostları olarak, dirilmiş ve her şeyin Egemeni olan İsa Mesih’in tarafından sonsuza dek kurtulmamız daha da kesin değil mi?  Yani Tanrı’yla barıştırılmış olduğumuza göre, ve bu kesindir, sonsuza dek görkemde yaşamamız için dirileceğimiz daha da kesindir.  Bunun ‘belkisi’ yoktur.

Kurtuluşumuzun Güvencesi
     Biz Tanrı’nın vaadini ve Ruh’unu kabul ettikten sonra, bu kesin kurtuluşumuzdan yalansızca emin olabiliyoruz.  Kurtuluşun güvencesi, bizi emin kılan Tanrı’nın vaadi ve Tanrı’nın Ruh’udur.
     Tanrı bize Kutsal Ruh’unu vermekle sonsuz yaşamımızın güvencesini, mecazi anlamında, gelecek dünyanın peşinatını (Kaparosunu) bize vermiş bulunuyor. Peşinat (Kaparo) geri alınmaz, gerisi verilir. Kutsal Ruh bizi mühürlemiştir.  Tanrı, Kutsal Ruhunu peşinat ve mühür anlamında bize bağışlaması, Tanrının bize son derecede büyük bir güven vermek istediğini belirtiyor.

Gerçeğin bildirisi, kurtuluşunuzun Müjdesi’ni duyup O’na iman ettiğinizde, siz de vaat edilen Kutsal Ruh’la O’nda mühürlendiniz.  Ruh, Tanrı’nın yüceliğinin övülmesi için Tanrı’ya ait olanların kurtuluşuna dek mirasımızın güvencesidir (peyidir).  Ef 1:13,14

      Tanrı’nın Ruh’u ve vaadi O’nun iki tanığıdır.  Her ikisi imanlının içinde yaşadığından dolayı, imanlı sonsuz yaşama sahip olduğundan emin olabiliyor.  Emin olmayan Tanrı’nın tanıklığını şüpheye düşürmek günahını işliyor.  Tanrı, güvensizliğimizi sabrediyor, ancak bizi evlat edinmiş bir Baba olarak bizim O’nun Baba sevgisinden ve kendi oğulluğumuzdan tam olarak emin olmamızı sağlamak istiyor.  Tanrı’nın kurtuluş vaadine iman etmek demek ondan emin olmak demektir.  Bizim emin olmamız için yüreğimize büyük bir güvence sağlaması gerekir.  Bu güvence içimizde, ‘inşallah sonsuz yaşama kavuşurum’ diye konuşmaz. ‘Allah bilir’ diye söylemez.  Bu güvence ‘Haleluya! (RAB’bi övün!) ben kurtuldum, aklandım, Tanrı’yla barıştırıldım!  Beni elinde lütfuyla tutuyor, ve beni hiç bırakmaz.  Bütün şeytanlar beni ondan koparamaz.  Sonsuza dek Tanrı’nın görkeminde yaşayacağımdan eminim!’ diye haykırır.  Yalansız güvence bu çoşkuyu sağlıyor.

İnsanların tanıklığını kabul ediyoruz, oysa Tanrı’nın tanıklığı daha üstündür.  Çünkü bu, Tanrı’nın tanıklığıdır, kendi Oğlu’yla ilgili olarak yaptığı tanıklıktır.  Tanrı’nın Oğlu’na inanan, yüreğinde Tanrı’nın tanıklığına sahiptir. Tanrı’ya inanmayansa O’nu yalancı durumuna düşürmüş olur.  Çünkü Tanrı’nın Oğlu’yla ilgili tanıklığına inanmamıştır.  Tanıklık da şudur:  Tanrı bize sonsuz yaşam verdi, bu yaşam O’nun Oğlu’ndadır.  Kendisinde Tanrı Oğlu bulunanda yaşam vardır, kendisnde Tanrı Oğlu bulunmayanda yaşam yoktur.  Tanrı Oğlu’nun adına iman eden sizlere, sonsuz yaşama sahip olduğunuzu bilesiniz diye bunları yazdım.  1. Yuh 5:9-13

Kurtuluşumuzun Kesinliği ve Güvencesi İman Maratonu İçin İstek ve GüçVeriyor
     İncil’de kurtuluşumuz kesin olduğunu öğreten birçok vaat ve teşvik sözleri vardır.  Bu kesinlik yanında, bizim kendi kurtuluşumuzdan içten emin olmamız gerektiğini yazan birçok ayet de vardır.  Güvence vardır.  Ancak İncil’in tümündeki bu iki büyük gerçek, Tanrısal kesinlik ve yalansız güvence, imanlıyı herhangi tembel rahatlığa, ya da özensiz ruhsal tavıra veya ihmalkarlığına izin vermiyor.  Tersine, bu kadar büyük bir lütuf ve kurtuluş aldıktan sonra, imanlının daha da dikkatli ve kurtuluşun amacına odaklanmış olmasının gerektiğini okuyoruz.  Kurtuluş bir tarafta Tanrı’nın kesin yaptığı ve yapacağı bir iştir; diğer tarafta, kurtuluş bizi bir koşuya sokuyor.  Biz kuruluşumuzdan dolayı bu dünyanın yozlaşmışlığından kaçan Tanrı’nın Kentine koşan, bir maratona girdik.  Bu yoldan sapanlar için tehlikeler gerçekten vahimdir.  Kurtuluşumuz, Tanrı’nın lütfunu suiistimal fırsatı olarak görenler yanılıyorlar.  Kurtuluşumuz disiplinli bir koşuya, istek, güç ve fırsattır.

Onlara özgürlük vaat ederler, oysa kendileri yozlaşmışlığın kölesidirler.  Çünkü insan neye yenilirse onun kölesi olur.  Rab ve Kurtarıcı İsa Mesih’i tanımakla dünyanın çirkefliğinden kurtulduktan sonra yine aynı işlere karışıp yenilirlerse, son durumları ilk durumlarından beter olur.  Çünkü doğruluk yolunu bilip de kendilerine emanet edilen kutsal buyruktan geri dönmektense, bu yolu hiç bilmemiş olmak onlar için daha iyi olurdu.  Şu gerçek özdeyiş onların durumunu anlatıyor:  ‘Köpek kendi kusumuğuna döner’, ‘Domuz da yıkandıktan sonra çamurda yuvarlanmaya döner.’  2. Per 2:19-22

     Böyle bir hataya düşmemek için Tanrı’nın vaatlerine daha da sarılarak, ve özellikle Kutsal Ruh’un bizi Tanrı’nın benzeyişinde yenileme vaatlerine tutunmakla, Mesih’in niteliklerinde büyümeye gayret edelim.  Bu Kutsal Ruh’un kurtuluşumuzun güvencesi olduğuna göre, O’nun niteliklerinde geliştikçe, kurtuluşumuzdan o kadar daha da emin olmaya devam edeceğiz.  Bu uzun vadeli koşumuzda, O Ruh nefesimiz olsun.

Kendi yüceliği ve erdemiyle bizi çağıranın tanrısal gücü, kendisini tanımamız sonucunda yaşamamız ve Tanrı yolunda yürümemiz için gereken her şeyi bize verdi.  O’nun yüceliği ve erdemi sayesinde bize çok büyük ve değerli vaatler verildi.  Öyle ki, dünyada kötü arzuların yol açtığı yozlaşmadan kurtulmuş olarak, bu vaatler aracılığıyla tanrısal özyapıya ortak olasınız.  İşte bu nedenle her türlü gayreti göstererek imanınıza erdemi, erdeminize bilgiyi, bilginize özdenetimi, özdenetiminize dayanma gücünü, dayanma gücünüze, Tanrı yoluna bağlılığı, bağlılığınıza kardeşseverliği, kardeşserverliğinize sevgiyi katın.  Çünkü bu niteliklere artan ölçüde sahip olursanız, Rabbimiz İsa Mesih’i tanımakta etkisiz ve verimsiz olmazsınız.  Bu niteliklere sahip olmayan uzağı göremez, kördür.  Eski günahlarından temizlendiğini unutmuştur.  Bunun için, ey kardeşler, çağrılmışlığınızı ve seçilmişliğinizi kökleştirmeye daha çok gayret edin.  Bunları yaparsanız, hiç bir zaman tökezlemezsiniz.  Böylece Rabbimiz ve Kurtarıcımız İsa Mesih’in sonsuz egemenliğine girme hakkı size cömertçe sağlanacaktır.  2. Pet 1:3-11

Kurtuluşumuzun Kesinliğinden ve Güvencesinden dolay Tanrı’nın Sevgisini Övelim

Pavlus kurtuluşumuzun bozulmazlığından övünüp Tanrı’da coşuyor:

Öyleyse buna ne diyelim?  Tanrı bizden yanaysa, kim bize karşı olabilir?  Öz Öğlu’nu bile esirgemeyip O’nu hepimiz için ölüme teslim eden Tanrı, O’nunla birlikte bize her şeyi bağışlamayacak mı?  Tanrı’nın seçtiklerini kim suçlayacak? Onları aklayan Tanrı’dır.  Kim suçlu çıkaracak?  Ölmüş, üstelik dirilmiş olan Mesih İsa, Tanrı’nın sağındadır ve bizim için aracılık etmektedir.  Mesih’in sevgisinden bizi kim ayırabilir?  Sıkıntı mı, elem mi, zulüm mü, açklık mı?  Yazılmış olduğu gibi:
      
       ‘Senin uğruna bütün gün
             öldürülüyoruz,
        Kasaplık koyun sayılıyoruz’

Ama bizi sevenin aracılığıyla bu durumların hepsinde galiplerden üstünüz.  Eminim ki, ne ölüm, ne de yaşam, ne melekler, ne yönetimler, ne şimdiki ne gelecek zaman, ne güçler, ne yükseklikler, ne derinlik, ne de yaratılmış başka bir şey bizi Rabbimiz Mesih İsa’da olan Tanrı sevgisinden ayırmaya yetecektir.  Ro 8:31-39


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bağlama ve Çözme Duası (Kendin İçin)

Hristiyan Yaşantımız Nasıl olmalıdır?

Günlük bir dua.