Kurtuluş Gerçekleri NOTLAR Yeniden Doğmak Ders 9




Bakın, yeni bir şey yapıyorum! Olmaya başladı bile, farketmiyor musunuz?  Çölde yol, kurak topraklarda ırmaklar yapacağım.  Yeş 43:19
     Belki fark ediyorsunuz: Yüce Tanrı çöl olan bu yaşamda size yeni bir Yol ve yanında da hayat ırmakları yapmaya başladı.  Geçen dersimizde, biz imanla Mesih’in kanını ve Ruh’unu üzerimize alınca, hem suçlarımızdan tümden af edildiğimizi, hem de yeni ve sonsuz yaşama girmiş olduğumuzu okuduk.  Bu yeni yaşamın başlangıcı yeniden doğuştur. Çölde yeni akan derelerin suları nasıl etrafına hayat veriyorsa, ve hatta çölü çayıra dönüştürebiliyorsa, o şekilde dirilmiş İsa Mesih’in içimize döktüğü Kutsal Ruh, yaşamımızı kuraklıktan Tanrı’nın bahçesine dönüştürüyor.
     Düşkünlerle yoksullar su arıyor, ama yok.  Dilleri kurumuş susuzluktan.  Ben RAB, onları yanıtlayacağım, Ben, İsrail’in Tanrısı, onları bırakmayacağım.  Çıplak tepeler üzerinde ırmaklar, vadilerde su kaynakları yapacağım.  Çölü havuza, kurak toprağı pınara çevireceğim.  Yeş 41:17-18  Bu suların Kutsal Ruh olduğu Yeşayanın devamından anlaşılıyor:  Susamış toprağı sulayacak, kurumuş toprakta dereler akıtacağım.  Çocuklarının üzerine Ruhum’u dökecek, soyunu kutsayacağım.  Akarsu kıyısında otlar arasında yükselen kavaklar gibi boy atacaklar.  Yeş 44:3-4  İsa Mesih’in, Kutsal Ruh’u iman edenlere vereceğini anlatırken, Bir kimse susamışsa bana gelsin, içsin.  Kutsal Yazı’da dendiği gibi, bana iman edenin ‘içinden diri su ırmaklar akacaktır’ (Yuh 7:38), diye seslendiği sözler Tanrı’nın Yeşaya’ya verdiği bu vaatlerin özünü ilan ediyordu.  ‘İnsan’ın Düşüşü’ adlı 5. derste Tanrı’nın bahçesinden çöle kovulduğumuzu öğrendik.  Yeniden doğuşta ise her birimiz Tanrı’nın bir bahçesi olarak yeniden yaratılmış oluyoruz.  Pınar başındayız.  Yeniden doğuşta Yaşam Nehri içimizden akıyor.  Aden Bahçesinde olduğu gibi Yaşam Ağcı olan Mesih ortamızdadır.  Her türlü iyi meyveyi Tanrımıza sunmayı öğrenmekteyiz.
     İsa Mesih’in Ölümüne ve Dirilişine iman ederek, O’nun Ruh’unu içinize kabul etmekle, yeniden doğdunuz mu?

İsa ile Nikodim arasında Yeniden Doğmakla ilgili bir Diyolog (Yuh 3:1-16)
     Yahudiler’in Nikodim adlı bir önderi vardı.  Ferisilerden olan bu adam bir gece İsa’ya gelerek, ‘Rabbi, senin Tanrı’dan gelmiş bir öğretmen olduğunu biliyoruz.  Çünkü Tanrı kendisiyle olmadıkça kimse senin yaptığın bu mucizeleri yapamaz’ dedi.  İsa ona şu karşılığı verdi:  ‘Sana doğrusunu söyleyeyim, bir kimse yeniden doğmadıkça Tanrı’nın Egemenliğini göremez.’
     Nikodim İsrail halkının en büyük hocalarından biriydi.  Ferisi mezhebine ait olduğu için Nikodim çok dindardı, peygamber Danyel gibi günde üç kere Yüce Tanrı’ya secde ederdi.  Öyle bir hocaydı ki sürekli Tevratı ve Zeburu çalışıp derin düşünürdü.  O, Tevratı, Zeburu ve Peygambelerin Yazıları, ve de nice başka dini bilgileri ezberlemiş ve araştırmıştır.  Bu büyük yorumcu ve hakim İsa Mesih’in kişiliğinde Tanrısal bir güç görüp onunla gizlice görüşmeye gidiyor.  Nikodim İsa’dan bir şok haber alıyor.  İsa Mesih bu adamın bütün niteliklerine, hizmetle dolu uzun yaşamının verdiği tecrübelerini tümden yetersiz saydı.  İsa onun yeniden doğması gerektiğini, yoksa Tanrı’nın Egemenliğini bir türlü görmeyeceğini söylüyor.  Tanrı’nın Egemenliği Tanrı’nın yeni yaratacağı yeni gökle yeni yeryüzüdür.  Orada ölüm yok, kötülük yoktur.  Sonsuz sevinç, sevgi ve doğruluk, çağlar boyunca vardır.  Ancak İsa Mesih, şimdiden bir insanın ölümden yaşama geçişini yapması lazımdır diye öğretiyor.  Biz şimdiden, bu gelecekteki yeni yaradılışın vatandaşı olarak doğmamız gerek.  Yaşlı Nikodim için bu zor geldi.  Nikodim, ‘Yaşlanmış bir adam nasıl doğabilir?  Annesinin rahmine ikinci kez girip doğabilir mi?’diye sordu.  Nikodim bilge bir alimdir.  İsa’nın ‘yeniden doğmalısın’ mesajının ruhsal bir doğumla ilgili olduğunu anlıyor.  İsa’nın mecazını mecazla karşılıyor.  Nikodim, yaşama yeniden başlamak, annemizin rahmine bir daha girmekten daha zordur, diye direniyor.  Yani yeniden doğmak imkansızdır: alışkanlıklarımız, dünyaya olan bakışımız, değerlerimiz ve hatırılarımız, bütün pişmişliğimiz ve pişmemişliğimiz yeniden doğmamıza karşı aşılamaz engellerdir.  Yeni den doğmak nasıl olabilir?
     İsa şöyle yanıt verdi:  ‘Sana doğrusunu söyleyeyim, bir kimse sudan ve Ruh’tan doğmadıkça Tanrı’nın Egemenliği’ne giremez.  Bedenden doğan bedendir, Ruh’tan doğan ruhtur.  Sana, ‘Yeniden doğmalısınız’ dediğime şaşma. Yel dilediği yerde eser; sesini işitirsin, ama nereden geldiği nereye gittiğini bilemezsin.  Ruh’tan doğan herkes böyledir.’   Demek su lazım.  Nasıl bir su?  Yaşam suları olan Kutsal Ruh lazım.  Ancak O olunca, O akınca, O esince, insan yeniden doğabilir.  Yani yeniden doğma Tanrı’nın bir insanı yeniden yaratmasıdır.  Tanrı dünyayı bu şekilde yaratmaya başladı: Yer boştu, yeryüzü şekilleri yoktu; engin karanlıklarla kaplıydı, Tanrı’nın Ruhu suların üzerinde dalgalanıyordu.  Tanrı, ‘Işık olusn’ diye buyurdu, ve ışık oldu.  Yar 1:2,3.  Tanrı’nın gelecekte yeni yaratacağı dünya ruhsal ve kutsal olacak.  İnsan o dünyaya hazır olabilmesi için şimdiden çok farklı olması gerek.  Ruhsal olması lazımdır.  Doğal insan bedenden, yani bir anne ve bir babadan, doğar.  Ruhsal ve sonsuza dek yaşayacak insan ancak Ruh’tan, yani Tanrı’dan doğar.  Biz bu Kutsal Ruh’un haraketlerini göremeyiyoruz.  Ancak etkilerini görebiliyoruz.  Tanrı’nın Ruh’unun çalışıtığı ortamlarda insanları karanlıktan ışığa, doğal bir yaşamdan ruhsal bir yaşama değişmektedirler.
     Nikodim hoca inanmamaya meğillidir.  Nikodim İsa’ya ‘Bunlar nasıl olabilir?’ diye sordu.  İsa ona şöyle yanıt verdi: ‘Sen İsrail’in öğretmeni olduğun halde bunları anlamıyor musun?  Sana doğrusunu söyleyeyim, biz bildiğimizi söylüyoruz, gördüğümüze tanıklık ediyoruz.  Sizler ise bizim tanıklığımızı kabul etmiyorsunuz.  Sizlere yeryüzüyle ilgili şeyleri söylediğim zaman inanmazsanız, gökle ilgili şeyleri söylediğimde nasıl inanacaksınız? Gökten inmiş olan İnsanoğlu’ndan başka hiç kimse göğe çıkmamıştır.   Yeniden doğmak yeryüzünde bir gerçektir.  Bir kurtuluş gerçeğidir.  İnsanların Kutsal Ruhun gücüyle, İsa Mesih’in İsmiyle derinden değişip dönüştükleri yeryüzünde olup biten bir olaydır.  Gökten tek inmiş ve çıkmış olan Tanrı’nın biricik Oğlu vardır.  O’nun, yeniden doğmalıyız, ve bu iş Kutsal Ruh ile mümkün olduğunu söylemesinden sonra, bu kurtuluş gerçeğinden emin olmamız gerek.  Yeniden doğmak bir ‘olmazsa olmaz’dır.  İsa Mesih’in bu sözlerinden emin olmamız da şarttır. 
     İsa’nın bizi kurtaran ölümüne iman etmek, yeniden doğmak için tek yoldur.  Musa çölde yılanı nasıl yukarı kaldırdıysa, İnsanoğlu’nun da öylece yukarı kaldırılması gerekir.  Öyle ki, O’na iman eden herkes sonsuz yaşama kavuşsun.  İsa bu şekilde ölümünü anlatıyor. Nikodimin Tevrattan bildiği bir olaydan örnek alıp kendi gelecekteki çarmıhta olacak ölümünü bu örneğe benzetiyor.  Örnek olayın öyküsü şöyledir:
     İsrail oğulları ve Musa, Edom ülkesinin çevresinden geçmek için Kızıldeniz yoluyla Hor Dağ’ndan ayrıldılar.  Ama yolda halk sabırsızlandı.  Tanrı’dan ve Musa’dan yakınarak, ‘Çölde ölelim diye mi bizi Mısır’dan çıkardınız?’  dediler, ‘Burada ne ekmek var, ne de su.  Ayrıca bu iğrenç yiyecekten de tiksiniyoruz!’
Bunun üzerinde RAB halkın arasına zehirli yılanlar gönderdi.  Yılanlar ısırınca İsrailliler’den birçok kişi öldü.  Halk Musa’ya gelip, ‘RABden ve senden yakınmakla günah işledik.  Yalvar da, RAB aramızdan yılanları kaldırsın’ dedi. Bunun üzerine Musa halk için yalvardı. 
     RAB Musa’ya ‘Bir yılan yap ve onun bir direğin üzerine koy.  Isırılan herkes ona bakınca yaşayacaktır’ dedi.  Böylece Musa tunç bir yılan yaparak direğin üzerine koydu.  Yılan tarafından ısırılan kişiler tunç yılana bakınca yaşadı.  Say 21:4-9.
     Eski insanlar bazen suçların karşılığı olarak kurban kesmektense, Tanrı’dan aldıkları cezaya benzetilmiş bir heykel yapıp Tanrı’ya sunarlardı (1. Sam 6:1-9).  Bu heykelleri sunmak, benzedikleri cezaların Tanrı’dan geldiğine ve haklı olduğuna bir itiraftı.  İsa Mesih çarmıhta bizim ölüm cezamıza benzetildi.  Biz O’nu sunmadık.  Tanrı O’nu bir kurtuluş olarak bizim için sundu.  Tanrı, biricik ve sevgili Oğlunu bizim cezamızla özdeşleştirdi.
     Ölmekte olan İsraillileri düşünelim.  Yılanlar onları ısırmıştı.  Çaresizce mahvoluyorlardı.  Musa’dan bir ilan kulaklarına geliyordu: ‘Tunçtan yapılmış bu yılana bakın!  Kurtulursusuz!’ Tunçtan yılana uzaktan bakıyorlardı.  Tek çare bakmaktır.  Bakmakla günahların cezası kendilerinden kaldırılıyor.  Isırılmış olanlar kesin bir ölümden yaşama dönüşüyorlar. Aynı şekilde kimse suçlu olduğunu ve ölümü hak ettiğini anlıyorsa, tek çaresi çarmıhta kaldırılmış İsa Mesih’in ölmesine imanla bakmasıdır.  İmanla  bakanın bütün suçluluğu kendisinden kaldırılıyor.  Kendisi kurtuluyor.  Bu ölümden sonsuz yaşama olan geçiş ise Kutsal Ruh’un içimizde yarattığı yeniden bir doğuştur.
     İsa Nikodim’e bu benzetmeyi verdikten sonra, yeniden doğuş Tanrı’nın sevgisine ve Oğluna imanla yaşadığımız sonsuz bir mucizenin olduğunu anlatıyor.  Çünkü Tanrı dünyayı o kadar çok sevdi ki, biricik Oğlu’nu verdi.  Öyle ki, O’na iman edenlerin hiçbiri mahvolmasın, hepsi sonsuz yaşama kavuşsun.  Yaşama kavuşmak bir doğuştur, ve bu doğuş en büyük mucizedir.  Bu doğuş, yeni ve sonsuz yaşamı, imanla size verilecektir. 
     İsa bu yeniden doğmak ayrıcılığı Kendisini yaşamlarına kabul edenlere veriyor: Kendisini kabul edip adına iman edenlerin hepsine Tanrı’nın çocukları olma hakkını verdi.  Onlar ne kandan, ne bedenden, ne de insan isteğinden doğdular; tersine, Tanrı’dan doğdular.  Yuh 1:12, 13.
Yeniden Doğmuş Kişi Ne Yapmalıdır?
     Gerçeğe uymakla kendinizi arıttınız, kardeşler için içten bir sevgiye sahip oldunuz.  Onun için birbirinizi candan, yürekten sevin.  Çünkü ölümlü değil, ölümsüz bir tohumdan, yani Tanrı’nın diri ve kalıcı sözü aracılığıyla yeniden doğdunuz.  Nitekim, ‘İnsan soyu ota benzer, bütün yüceliği kır çiçeği gibidir.  Ot kurur, çiçek solar, ama Rab’bin sözü sonsuza dek kalır.’  İşte size müjdelenmiş olan söz budur.  Bu nedenle her kötülüğü, hileyi, ikiyüzlülüğü, kıskançlığı ve bütün iftiraları üzerinizden sıyırıp atın.  Yeni doğmuş bebekler gibi, hilesiz sütü andıran Tanrı sözünü özleyin ki, bununla beslenip büyüyerek kuruluşa erişesiniz.  Çünkü Rab’bin iyiliğini tattınız.  1. Pet 1:22-2:3
     Elçi Petrus yeniden doğmuş insanlara yazıyor.  Yeniden doğdukların ispatları bellidir.  Tanrı’nın Sözüyle kendilerini arıttılar, imanlı kardeşlerine olan bir sevgileri vardır.  Ne yapmalıdırlar?  Daha derinden sevmeleri gerekmektedir.  Neden?  Bu yeni hayat geçici değildir, sonsuzdur.  Sevgi sonsuz yaşamın baş niteliğidir.  Sevgi Tanrı’nın sonsuz yaşamın özüdür.  Sonsuz yaşama sahip olanlar sonsuz sevgiyle sevmeyi candan öğrensinler.   
     Her doğan yavrunun bir DNAsı var, yani geldiği bir tohumu vardır.  Yeniden doğuşun DNAsı sonsuza dek kalıcı ve diri Tanrı’nın Sözüdür.  Bu Söz ile yeni yaşam bulduk.  Kimliğimiz ve niteliklerimiz bu DNA’dan, yani İncil’den, büyüyüp gelişmektedir.
     Tanrı’nın Sözü yalnız bir DNA değil de, bizi güçlü bir şekilde sonsuz yaşam için besleyen bir süttür.  Bu Sözü kana kana içmek için bir iştah lazımdır.  İştahı açmak için, iştahımızı engelleyen bütün hastalıkarımızı arkada bırakmak gerekir.  Eski yaşamamızda ruhumuzu dağıtan ve kirleten her şeyini bırakıp, bebekler gibi Tanrısal sütü gayretle emmek lazım.  Ememeyen bebeklerin hastalıklarının teşhisi alınsın, tedavisi hemen başlasın.  Yeni doğanın iştahı tam olması normaldir.  Ruhsal olarak isteksiz yeni iman eden kişi hasta bir bebektir.  O kişi günahını tespit edip itiraf etsin.  Yüce Baba hemen af edip kucaklar.  Öyle biri bu hilesiz süte hilesizce dönsün.
Yeniden Doğan Kişi Nasıl Biri?
     O’nun doğru olduğunu bilirseniz, doğru olanı yapan herkesin O’ndan doğduğunu bilirsiniz.  1. Yuh 2:29.  Yeniden doğan kişi Babasına benzemeye başlamış birisidir.  Böyle birisi için doğruluk yapmak içten geliyor.
     Tanrıdan doğmuş olan, günah işlemez.  Çünkü Tanrı’nın tohumu onda yaşar.  Tanrı’dan doğmuş olduğu için günah işleyemez.  Doğru olanı yapmayan ve kardeşini sevmeyen kişi Tanrı’dan değildir.  İşte Tanrı’nın çocuklarıyla İblis’in (bknz Ef. 2:1-3 hepimiz İblisin çocukları olarak yaşıyorduk) çocukları böyle ayırt edilir.  1. Yuh 3:9, 10.  Yeniden doğmuş bir kişi eski yollarında devam edemiyor.  İçinden gelmiyor.  Artık ona günah gerçekten ters geliyor.  O yeni bir yaradılış olarak eski yaradılıştan çok farklılaşmaya başlıyor.  Başka ayetlerde yeniden doğmakla günahsız bir yaşama girmiyoruz diye öğreniyoruz (1. Yuh 1:5-11).  Ancak yeniden doğmak günahtan ve nefretten, doğruluğa ve sevgiye bir dönüşümdür. 
     Sevgili kardeşlerim, birbirimizi sevelim.  Çünkü sevgi Tanrı’dandır.  Seven herkes Tanrı’dan doğmuştur ve Tanrıyı tanır.  Sevmeyen kişi Tanrı’yı tanımaz.  Çünkü Tanrı sevgidir. 1. Yuh 4:7-8.  Yeniden doğmuş kişi Tanrı’yı tanıyan biridir.  O Tanrı’yı öylece tanımıştır ki Tanrı’nın benzeyişine dönüşmektedir.  Baba sevgidir.  O’nu tanıyan evlatlarıysa hep birbirini sever.
     İsa’nın Mesih olduğuna inanan herkes Tanrı’dan doğmuştur.  Baba’yı seven O’ndan doğmuş olanı da sever.  Tanrı’yı sevip buyruklarını yerine getrimekle, Tanrı’nın çocuklarını sevdiğimizi anlarız.  Tanrı’yı sevmek O’nun buyruklarını yerine getirmek demektir.  O’nun buyrukları da ağır değildir.  Çünkü Tanrı’dan doğmuş olan herkes dünyayı yener.  Bize dünyaya karşı zafer kazandıran imanımızdır.  İsa’nın Tanrı Oğlu olduğuna iman edenden başka dünyayı yenen kim?  1. Yuh 5:1-5.  Yeniden doğan başta olmak üzere, Nasıralı İsa beklenen Mesih’tir diye iman eder; yani, Tanrı’nın Oğluna iman eder. O kurtarıcımızdır, bizim ve dünyanın bütün kötülüğünü Yenendir.  Dolayısıyla yeniden doğan kişi dünyaya kulak vermektense, Tanrı’nın buyruklarına kulak veriyor.  Yeniden doğan, Tanrı’nın emirlerini yerine getirmekle kardeşlerini doğru bir şekilde sevdiğinden emin olur.  O Tanrı’nın buyruklarından bağımsız bir sevgi aramaz.  Yeniden doğan için Tanrı’nın emirlerini tutmak ağır bir yük değil, bir zevktir, çünkü artık dünya’nın kötülük sesini takmıyor.  Yeniden doğan zaferlidir, ümitle doludur.
     Rabbimiz İsa Mesih’in Tanrısı ve Babası’na övgüler olsun.  Çünkü O büyük merhametiyle yeniden doğmamızı sağladı.  İsa Mesih’i ölümden dirltmekle bizi yaşayan bir umuda, çürümez, lekesiz, solmaz bir mirasa kavuşturdu.  Bu miras sizin için göklerde saklıdır.  1. Pet 1:3,4.  Yeniden doğmuş kişi Tanrı’nın evladının olduğuna göre, Tanrı’dan sonsuz bir mirası vardır.  Bu miras saklıdır, görkemlidir, büyük ve sonsuzdur.  Yeniden doğmuş olanlar, beyzadeden, paşa torunundan, kıral çocukarından çok çok daha büyük bir imtiyaza ve miras umuduna sahiptirler. 
     Ama Kurtarıcımız Tanrı iyiliğini ve insana olan sevgisini açıkça göstererek bizi kurtardı.  Bunu doğrulukla yaptığımız işlerden dolayı değil, kendi merhametiyle, yeniden doğuş yıkamasıyla ve Kurtarıcımız İsa Mesih aracılığıyla üzerimize bol bol döktüğü Kutsal Ruh’un yenilemesiyle yaptı.  Öyle ki, O’nun lütfuyla aklanmış olarak umut içinde sonsuz yaşamın mirasçıları olalım.  Bu güvenilir bir sözdür.  Tanrı’ya iman etmiş olanların, kendilerini iyi işlere vermeye özen göstermeleri için bu konularda ısrarlı olmanı istiyorum.   Bunlar insan için iyi ve yararlıdır.  Tit 3:4-8  Yeniden doğmuş kişi Tanrı tarafından büyük, karşılıksız bir lütuf ile yıkanmış, yenilenmiştir.  Yenilenen kişi Kutsal Ruh’u, çölde akan, herşeyisini yenileyen ve yeşerten bol bir nehir olarak yaşamına kabul etmiştir.  Bu kendi iyi işlerinden gelmediğinden, yani bu kurtuluşu haketmediğinden dolayı sonsuzca minettardır.  Yeniden doğan minettardır.  Dolaysıyla o sükran ruhunda sürekli iyilik yapmakta gayretli bir insandır    

Yeniden doğmuş olan gerçek kimliğine tutarlı bir şekilde yaşasın!
 


























Kurtuluş Gerçekleri
ÇALIŞMA KILAVUZU

Yeniden Doğuş                                                                         Ders 9

1.  Bakın, yeni bir şey yapıyorum! Olmaya başladı bile, farketmiyor musunuz?  Çölde yol, kurak topraklarda ırmaklar yapacağım.  Yeş 43:19   İncili calışmaya başladıktan itibaren Tanrı  yaşamınızda ne yenilikler yaratmaya başladı?  Neyi arıyorsunuz?



2.  Düşkünlerle yoksullar su arıyor, ama yok.  Dilleri kurumuş susuzluktan.  Ben RAB, onları yanıtlayacağım, Ben, İsrail’in Tanrısı, onları bırakmayacağım.  Çıplak tepeler üzerinde ırmaklar, vadilerde su kaynakları yapacağım.  Çölü havuza, kurak toprağı pınara çevireceğim.  Yeş 41:17-18  Susamış toprağı sulayacak, kurumuş toprakta dereler akıtacağım.  Çocuklarının üzerine Ruhum’u dökecek, soyunu kutsayacağım.  Akarsu kıyısında otlar arasında yükselen kavaklar gibi boy atacaklar.  Yeş 44:3-4 İsa şöyle yanıt verdi:  ‘Sana doğrusunu söyleyeyim, bir kimse sudan ve Ruh’tan doğmadıkça Tanrı’nın Egemenliği’ne giremez. Yuh 3:5  Kutsal Ruh ve yeniden doğmak neye benzetiliyor?



3.  Bedenden doğan bedendir, Ruh’tan doğan ruhtur.  Sana, ‘Yeniden doğmalısınız’ dediğime şaşma. Yel dilediği yerde eser; sesini işitirsin, ama nereden geldiği nereye gittiğini bilemezsin.  Ruh’tan doğan herkes böyledir.’ Yuh 3:6-8  Kutsal Ruh yeniden doğuş olayında yele nasıl benzetiliyor?


4.       İsrail oğulları ve Musa, Edom ülkesinin çevresinden geçmek için Kızıldeniz yoluyla Hor Dağ’ndan ayrıldılar.  Ama yolda halk sabırsızlandı.  Tanrı’dan ve Musa’dan yakınarak, ‘Çölde ölelim diye mi bizi Mısır’dan çıkardınız?’  dediler, ‘Burada ne ekmek var, ne de su.  Ayrıca bu iğrenç yiyecekten de tiksiniyoruz!’
Bunun üzerinde RAB halkın arasına zehirli yılanlar gönderdi.  Yılanlar ısırınca İsrailliler’den birçok kişi öldü.  Halk Musa’ya gelip, ‘RABden ve senden yakınmakla günah işledik.  Yalvar da, RAB aramızdan yılanları kaldırsın’ dedi. Bunun üzerine Musa halk için yalvardı. 
     RAB Musa’ya ‘Bir yılan yap ve onun bir direğin üzerine koy.  Isırılan herkes ona bakınca yaşayacaktır’ dedi.  Böylece Musa tunç bir yılan yaparak direğin üzerine koydu.  Yılan tarafından ısırılan kişiler tunç yılana bakınca yaşadı.  Say 21:4-9.  Bu olayda, yılan zehrinden ölmeyip yaşamak için, günah işlemiş İsrailoğullarının ne yapmaları gerekmekteydi?

5.  Musa çölde yılanı nasıl yukarı kaldırdıysa, İnsanoğlu’nun (İsa Mesih’in) da öylece yukarı kaldırılması gerekir.  Öyle ki, O’na iman eden herkes sonsuz yaşama kavuşsun. Yuh 3:15  Yeniden doğmak, İsrailoğullarının Musa’nın çölde kaldırdığı tunçtan yılana bakmalarına nasıl benziyor?



6.  Çünkü ölümlü değil, ölümsüz bir tohumdan, yani Tanrı’nın diri ve kalıcı sözü aracılığıyla yeniden doğdunuz.  Yeniden doğuş olayına sebep olan tohum nedir (Bknz Luka 8:11-15)?


7.  Bu nedenle her kötülüğü, hileyi, ikiyüzlülüğü, kıskançlığı ve bütün iftiraları üzerinizden sıyırıp atın.  Yeni doğmuş bebekler gibi, hilesiz sütü andıran Tanrı sözünü özleyin ki, bununla beslenip büyüyerek kuruluşa erişesiniz.  Çünkü Rab’bin iyiliğini tattınız.  1. Pet 2:1-3 Yeniden doğmuş insan ne yapmalıdır?



8.  Tanrıdan doğmuş olan, günah işlemez.  Çünkü Tanrı’nın tohumu onda yaşar.  Tanrı’dan doğmuş olduğu için günah işleyemez.  Doğru olanı yapmayan ve kardeşini sevmeyen kişi Tanrı’dan değildir.  İşte Tanrı’nın çocuklarıyla İblis’in çocukları (bknz Ef. 2:1-3 hepimiz İblisin çocukları olarak yaşıyorduk) böyle ayırt edilir.  1. Yuh 3:9, 10.  Yeniden doğmuş bir insan eski halinden farklılaşmaya nasıl başlar?


9.  Sevgili kardeşlerim, birbirimizi sevelim.  Çünkü sevgi Tanrı’dandır.  Seven herkes Tanrı’dan doğmuştur ve Tanrıyı tanır.  Sevmeyen kişi Tanrı’yı tanımaz.  Çünkü Tanrı sevgidir. 1. Yuh 4:7-8.  Yeniden doğmuş insanın tanımını yazmaya çalışın.






10.  Çevrenizde üç insana aşağıdaki üç soruyu sorup, yanıtlarını sayfanın arkasına yazın.
a.  Tanrı senin ruhsal yaşamını yeniden yaratmak istediğinde, sen O’ndan nasıl bir yenilik  isterdin?

b.  Sence doğal halimizle Cennet’in kutsallığına hazır mıyız?

c.  İsa Mesih’in şu sözünden ne anlarısınız?  Bedenden doğan bedendir, Ruh’tan doğan ruhtur.  Sana, ‘Yeniden doğmalısınız’ dediğime şaşma. Yel dilediği yerde eser; sesini işitirsin, ama nereden geldiği nereye gittiğini bilemezsin.  Ruh’tan doğan herkes böyledir.’

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bağlama ve Çözme Duası (Kendin İçin)

Hristiyan Yaşantımız Nasıl olmalıdır?

Günlük bir dua.