Kurtuluş Gerçekleri DERS NOTLARI İMANLA KURTULDUK 11. DERS
DERS NOTLARI
İMANLA KURTULDUK 11. DERS
İsa Kefernahum’a varınca bir yüzbaşı
O’na gelip, ‘Ya Rab’ diye yalvardı, ‘Uşağım felç oldu, evde yatıyor; korkunç
acı çekiyor.’
İsa, ‘Gelip onu iyileştireceğim’ dedi.
Ama yüzbaşı, ‘Ya Rab, evime girmene layık değilim’ dedi, ‘Yeter ki bir
söz söyle, uşağım iyileşir. Ben de
buyruk altında bir adamım, benim de buyruğumda askerlerim var. Birine, ‘Git’ derim, gider; ötekine, ‘Gel’
derim, gelir; köleme, ‘Şunu yap’ derim, yapar.’
İsa, duyduğu bu sözlere hayran kaldı.
Ardından gelenlere, ‘Size doğrusunu söyleyeyim’ dedi, ‘Ben İsrail’de böyle imanı olan birini
görmedim. Size şunu söyleyeyim, doğudan
ve batıdan birçok insan gelecek, Göklerin Egemenliğinde İbrahim’le, İshak’la ve
Yakup’la birlikte sofraya oturacaklar.
Ama bu egemenliğin asıl mirascıları dışarıdaki karanlığa atılacak. Orada ağlayış ve dış gıcırtısı olacak.’ Sonra İsa yüzbaşıya, ‘Git, inandığın gibi olsun’ dedi.
Ve uşak o anda iyileşti. Mt 8:5-13
İsa Mesih
Kurtarıcımızdır. Bizden iman ve güven
bekliyor. İsa’nın mucizelerinde bu iman
gerçeği hep ön plandaydı. İsa’nın en
büyük mucizesi günahlı bir insanı kurtarmasıdır. Kurtulmak için O’na iman edip güvenmemiz şarttır. Bizi sonsuza dek kurtaran iman, İncil’in en
büyük konularından biridir. Bir kurtuluş
gerçeğidir. İsa’nın yukarıda dediği
gibi, İbrahim, İshak ve Yakup Tanrı’nın vaadine iman edenlerin
emsalleridir. Bütün uluslardan gelip
Kurtarıcımıza iman edenler, bu iman atalarıyla beraber aynı görkemli sofrada
sonsuz hayat için kurtulmuş insanlar olarak oturacaklar.
İnsanlar arasında iman, İncil’in
açıkladığı imandan çok farklı anlaşılabilir.
Dünyamızda anlaşılan iman şeriatla beraberinde gider, dogmatik, soru
sormayan bir tavırla taşınır, katılmayanlara gavur der, sorgulayanlari küfür
edenler diye suçlar, bırakanlara ‘katli vacip’ (yani ‘öldürülmesi gerek’) de
diyebilir. Böyle iman edenler imansız
olduklarını duyunca hakaret olarak anlar. Böyle bir iman ne umut ne de sevgi sağlıyor. Böyle bir imanın temelinde gurur, dehşet ve şüphe
var, ancak muminin bu hissettiği dehşeti itiraf etmekten korkuyor. Tanrısal iman, kurtaran iman, çok çok
farklıdır. Bu derste o gerçek iman nedir
diye anlayalım. Mesih’e olan imanı
sımsıkı sarılıp kurtuluşumuzun sağlamlığına ve sevincine kavuşalım.
A.
İbrahim’in İman Örneği
Rab’bimiz
İsa Mesih bedenleşmeden önce, İsa Mesih adını üzerine almadan önce, dünyada
ışığını parlatıyordu. Kendi seçtiği
halka, onlara verdiği kutsal topraklara da gelip gidiyordu. Dünyaya
gelen, her insanı aydınlatan gerçek ışık vardı.
O, dünyadaydı, dünya O’nun aracılığıyla var oldu, ama dünya O’nu
tanımadı. Kendi yurduna geldi, ama kendi
halkı O’nu kabul etmedi. Kendisini kabul
edip adına iman edenlerin hepsine Tanrı’nın çocukları olma hakkını verdi. Yuh
1:9-12. İsa Mesih bedenleşmeden önce
Tanrı’nın Sözü ve Oğlu olarak, RAB olarak, ışığını insanlara veriyordu. İman eden kurtuluyordu. Kurtulanlardan biri İbrahimdi.
1.
İbrahim’in Tanrı’nın Vaadine ve Çağrısına göre İman Çıkışı
Rabbimiz
bedenleşmeden 2000 sene önce, İbrahime (eski adı Avram idi) göründü. Tevratta, Yaradılış Kitabında böyle yazıyor:
RAB
Avram’a, ‘Ülkeni, akrabalarını, baba evini bırak, sana göstereceğim ülkeye git’
dedi,
Seni büyük bir uluş yapacağım,
Seni kutsayacak, sana ün
kazandıracağım,
Bereket kaynağı olacaksın.
Seni kutsayanları kutsayacak,
Seni lanetleyenleri lanetleyeceğim.
Yeryüzündeki bütün halklar
Senin aracılığınla kutsanacak.’
Avram RAB’bin buyurduğu gibi yola
çıktı. Yar 12:1-4
İbrahimin aradığı ülke bu dünyaya ait bir
ülke değildi. İncil’de yazıldığı gibi:
İman sayesinde İbrahim miras alacağı
yere gitmesi için çağrılınca, Tanrı’nın
sözünü dinledi ve nereye gideceğini
bilmeden yola çıktı. İman sayesinde
bir yabancı olarak vaat edilen ülkeye yerleşti.
Aynı vaadin ortak mirasçıları olan İshak ve Yakup’la birlikte çadırlarda
yaşadı. Çünkü mimarı ve kurucusu Tanrı olan temelli bir kenti bekliyordu. İbr 11:8-10. İman babası olan İbrahim’in örneğinde, kurtaran
bir iman şöyledir: Tanrı’nın Sözünü duyunca, alıştığımız yaşamı bırakarak,
bilmediğimiz, ama Tanrı’nın göstereceği yola koyulmakla Tanrı’nın Kentine doğru
çıkmak.
2.
İbrahim’in İmanla Aklanması
İbrahim vaadedilen
topraklara geldikten çok sonra, çocuksuz yaşlandığından dolayı kendisine
verilen vaat konusunda şüphesini güvendiği Tanrı’ya dile getirdi. Çocuksuz bir insanın torunları nasıl olup
büyük bir ulus haline gelecek? Rabbimiz
şöyle yanıtladı: Sonra Avram’ı dışarı
çıkararak, ‘Göklere bak’ dedi, ‘Yıldızları sayabilir misin? İşte, soyun o kadar çok olacak.’
Avram RAB’be iman etti, RAB bunu
ona doğruluk saydı. Yar 15:5,6
‘Seni
birçok ulusun babası yaptım’ diye yazılmış olduğu gibi İbrahim, iman ettiği
Tanrı’nın—ölülere yaşam veren, var olmayan buyruğuyla var eden
Tanrı’nın—gözünde hepimizin babasıdır.
Ro 4:17 Çünkü İbrahimin hiç
bir çocuğu yokken, Tanrı’nın kendisine göklerde görkeme varmış, yıldızlar gibi
sonsuza dek yaşayacak sayısız evlatlar vereceğine iman etti. Bu iman İbrahime doğruluk olarak sayıldı. İncil’de bu gerçek üzerinde çok
duruluyor. Sözkonusu olan doğruluk
İbrahim’in doğruluğu değildi. Bu doğruluk kendisine sayıldı. Demek bu doğruluk Tanrı’nın kendi
doğruluğudur. Tanrı kendisine iman
edenin hesabına bu doğruluğu hesaplıyor.
Bu imanla gelen Tanrısal doğruluk, insanın belini bağladığı her şeyden
vazgeçip sadece ve sadece Mesih’e iman ettiğinde, iman edenin hesabına geçiyor. Ama
benim için kazanç olan her şeyi Mesih uğruna zarar saydım. Dahası var, uğruna her şeyi yitirdiğim Rabbim
İsa Mesih’i tanımanın üstün değeri yanında her şeyi zarar sayıyorum, süprüntü
sayıyorum. Öyle ki, Mesih’i kazanayım ve
Kutsal Yasaya dayanan kişisel doğruluğa değil, Mesih’e iman etmekle kazanılan, iman sonucu Tanrı’dan gelen doğruluğa sahip
olarak Mesih’te bulunayım. Fil 3:7-9
Tanrı’nın doğruluğu iman sayesinde doğru olmayanın
hesabına sayılma olayının adı ise, ‘imanla aklanma’dır. ‘Aklanma’nın çevirdiği asıl ifade ‘doğru diye
beyan edilmek’. Tanrı kendi doğruluğu
saydığı kişiyi doğru diye beyan ediyor, berat ediyor, ve haklı çıkartıyor. Böyle biri sonsuza dek aklanmış oluyor. Af iyidir, ancak bu aklanma aftan
güçlüdür. Tanrı’nın kendi doğruluğa
sahip bir kişi büyük bir itimat ile Tanrı’ya yaklaşıp O’na ‘Aba, Baba!’ diye
seslenir. İncil’deki bu öğreti
İbrahim’in imanı doğruluk olarak sayılmasından geliyor.
Kutsal yazı ne diyor? ‘ İbrahim Tanrı’ya iman etti, böylece
aklanmış sayıldı.’ Çalışana verilen
ücret lütuf değil, hak sayılır. Ancak çalışmayan, ama tanrısızı aklayana iman
eden kişi imanı sayesinde aklanmış sayılır. Ro 4:3-5 Bu
insan mantığına ters düşüyor. Ama biz
bütün insanların kendi içsel kötülüğünden ve suçlarından dolayı kayıp ve mahkum
olduklarını hatırlayınca, ancak ve ancak Tanrı’nın lütfuyla hesabımıza sayılan
bir doğrulukla, bir aklanmayla, kurtulabileceğimizi anlarız.
Tanrı insanları İsa
Mesih’e olan imanlarıyla aklar. Bunu,
iman eden herkes için yapar. Hiç ayrım
yoktur...Tanrı Mesih’i, kanıyla günahları bağışlatan ve imanla benimsenen kurban
olarak sundu. Ro 3:22, 25
3. İbrahim’in İmanın Nitelikleri
İbrahim
yinede senelerce çocuksuz devam etti. İbrahim
cariyesi Hacer ile, kiralık anne düşüncesiyle, İsmail’e baba oldu. Tanrı ‘İsmail mirascın olmayacak’ dedi. Rab, İbrahimin gerçek eşi Sara’nın
aracılığıyla gerçek bir mirascının doğacağını söyledi. Sara’nın ve İbrahim’in ileri yaşlarından
dolayı bu imkansız idi. İncil bu imkansız
durumda olan İbrahimin içten imanı, hepimizi kurtaran imanın emsali olarak
veriyor. İbrahim umutsuz bir
durumdayken birçok ulusun babası olacağına umutla iman etti. ‘Senin soyun böyle olacak’ sözüne
güveniyordu. Yüz yaşına yaklaşmışken,
ölü denebilecek bedeninin ve Sara’nın ölü rahmini düşündüğünde imanı zayıflamadı. İmansızlık edip Tanrı’nın vaadinden
kuşkulanmadı; tersine imanı güçlendi ve Tanrı’yı yüceltti. Tanrı’nın vaadini yerine getirecek güçte
olduğuna tümüyle güvendi. Bunun için de aklanmış sayıldı. ‘‘Aklanmış sayıldı’’
sözü, yalnız onun için değil, aklanmış sayılacak olan bizler Rab’bimiz İsa’yı
ölümden dirilten Tanrı’ya iman eden bizler—için yazıldı. İsa suçlarımız için ölüme teslim edildi ve
aklanmamız için diriltildi. Ro 4:18-25
İbrahim ölü
bedenine baktı, ancak ölüleri dirilten Tanrı’ya daha da baktı. Biz ölü ruhumuza, günahlı halimize
bakalım. Ancak Mesih’i dirilten Tanrıya,
bize yeniden bir doğuş veren Tanrı’ya daha da bakalım. Doğruluğumuz olmadığına bakalım. Ancak Tanrı’nın İsa Mesih’in çarmıhı ve
dirilişinin sayesinde bize kendi doğruluğu hesaplayacağına daha da bakalım ve
güvenelim. Tanrı’nın vaadini yerine geteriecek güçte olduğuna tümüyle güvenmek,
kurtaran imandır.
4.
İbrahim’in İmanının Denenmesi
Tanrı
İbrahim’in yaşlılığında bir mucize çocuğu verdi. İshak doğdu.
İbrahim’in yaşlı yüreği ve umutlarının hepsi İshak’a ve Tanrı’nın
İshakla ilgili vaatlere bağlanmıştı.
İshak ergenlik çağına varınca, Tanrı onu İbrahimden geri almak istedi:
İbrahim sınandığı zaman imanla
İshak’ı kurban olarak sundu.
Vaatleri almış olan İbrahim biricik oğlunu kurban etmek üzereydi. Oysa Tanrı ona, ‘Senin soyun İshak’la
sürecek’ demişti. İbrahim Tanrı’nın
ölüleri bile diriltebileceğini düşündü; nitekim
İshak’ı simgesel şekilde ölümden geri aldı.
İbr 11:17 Ey
akılsız adam, eylem olmadan imanın yararsız olduğuna kanıt mı istiyorusun? Atamız İbrahim, oğlu İshak’ı sunağın üzerinde
Tenrı’ya adama eylemiyle aklanmadı mı?
Görüyorsun, onun imanı eylemleriyle birlikte etkindi; imanı eylemleriyle
tamamlandı. Böylelikle, ‘İbrahim
Tanrı’ya iman etti, böylece aklanmış sayıldı’ diyen Kutsal Yazı yerine gelmiş
oldu. İbrahim’e de Tanrı’nın dostu
dendi. Görüyorusunuz, insan yalnız
imanla değil, eylemle de aklanır. Yak
2:20-24 Yararlı olan, sevgiyle etkisini gösteren imandır. Gal 5:6
İbrahimin, imanla eski yaşamını bırakıp Tanrı’nın ardından
gittiğinden beri, imanı çeşitli denenmelerden geçti. Tanrı’nın İbrahim’e İshakı
sundurması, imanın en ağır denenmesiydi.
Kardeşlerim, çeşitli denemelerle
yüz yüze geldiğimizde bunu büyük sevinçle karşılayın.
Çünkü bilirsiniz ki, imanınızın sınanması dayanma gücünü yaratır. Dayanma gücü de, hiçbir eksiği olmayan,
olgun, yetkin kişiler olmanız için tam bir etkinliğe erişsin. Yak 1:2-4 Tanrı’nın dostları İbrahim’in etkili ve uzun
vadeli imana sahip olanlardır. Onlar en
çok değer verdiklerini Tanrı’nın sunağına koyup sevgilerini tamamen Tanrı’ya
bağlayanlardır. Ancak İshak sadece
İbrahim’in kalbının sarıldığı biricik oğlu değildi. Aynı zaman İshak Tanrı’nın Biricik
Oğlunun simgesiydi. Tanrı İsa Mesih’i
ölümden esirgemedi, ama ölümden dirilti. Tanrı bizden, bize olan bu sevgisine,
imanımızı bekliyor. Tanrı’yı biz sevmiş değildik, ama O bizi sevdi ve Oğlu’nu günahlarımızı
bağışlatan kurban olarak dünyaya gönderdi.
İşte sevgi budur...Tanrı’nın bize
olan sevgisini tanıdık ve buna inandık.
1. Yuh 4:10,16 İbrahim
Tanrı’nın dostu oldu, çünkü biricik oğlunu esirgemeyerek Tanrı’nın Kendi Oğlunu
esirgemeyen yüreğine yaklaştı. Biz ise, Tanrı’nın
esirgemediği biricik Oğluna yaklaşınca, O’nun sevgi yüreğine de dost
oluruz. İman’ın özü Tanrı’yla dostluktur,
Rab’bimizle sonsuz bir ilişkidir.
İncil’e göre imanı anlamak için, imanın
düşmanları ve imanın dostları seçmek lazımdır.
B.
İmanın Düşmanları:
1. Şeriat veya Kutsal Yasa yoluyla
kendimizi kurtarmak çabası imanın düşmanıdır. Çünkü
İbrahim’e ve soyuna dünyanın mirasçısı olma vaadi Kutsal Yasa yoluyla değil,
imandan gelen aklanma yoluyla verildi. Eğer Yasa’ya bağlı olanlar mirasçı olursa,
iman boş ve vaat geçersizdir. Yasa,
Tanrı’nın gazabına yol açar. Ama yasanın
olmadığı yerde yasaya karşı gelmek de söz konusu değildir. Bu nedenle vaat Tanrı’nın
lütfuna dyanmak ve İbrahim’in bütün soyu için güvence altına alınmak üzere
imana bağlı kılınmıştır…Ro 4:13-16 Yine
de insanın Kutsal Yasa’nın gereklerini yaparak değil, İsa Mesih’e iman ederek
aklandığını biliyoruz. Bunun için biz de
Yasa’nın gereklerini yaparak değil, Mesih’e iman ederek aklanalım diye Mesih İsa’ya
iman ettik. Çünkü hiç kimse Yasa’nın
gereklerini yaparak aklanmaz. Gal 2:16 Kutsal Yasa esas
şeriattır. Şeriat insanı kurtarmak için
değil, insanlara günah bilincini vermek için verildi. Şeriatla kurtulmak çabası imana terstir,
Tanrı’nın lütfuna aykırıdır. Öyleyse ne diyelim? Aklanma peşinde olmayan uluslar aklanmaya,
imandan gelen aklanmaya, kavuştular. Aklanmak için Yasa’nın ardından giden
İsrail ise Yasa’yı yerine getiremedi.
Neden? Çünkü imanla değil, iyi
işlerle olurmuş gibi aklanmaya çalıştılar ve ‘sürçme tası’nda sürçtüler. Yazılmış olduğu gibi:
‘İşte, Siyon’a bir sürçme taşı,
Bir töklezleme kayası koyuyorum.
O’na iman eden utandırılmayacak’. Ro 9:30-32
İsa Mesih ve
onun çarmıhtaki ölümü, mezardan olan dirilişi, gizli bir kurtuluş
kalesidir. Şeriat yoluyla kurtulmak
isteyenler O’nu hiçe sayıp üzerine sürçerler.
Kendi doğruluğuna sığınmayıp ancak Mesih’e sığınanlar ise
utandırılmayacaklar. Aklanacaklar.
2.
Gurur imanın düşmanıdır. Elçi Pavlus, iman eden İbrahim,
İshak ve Yakup, ve inandıkları vaat, bir köke, İsrail ise köke bağlı kalmayan dallara
benzettiği bir mecazda, şöyle yazıyor: Ama zeytin ağacın bazı dalları kesildiyse ve
sen yabanıl bir zeytin filiziyken onların yerine aşılanıp ağacın semiz köküne
ortak oldunsa, o dallara karşı övünme.
Eğer övünüyorsan, unutma ki, sen kökü taşımıyorsun, kök seni
taşıyor. O zaman, ‘Ben aşılanayım diye
dallar kesildi’ diyeceksin. Doğru, onlar
imansızlık yüzünden kesildiler. Sense imanla yerinde duruyorsun. Böbürlenme, kork! Çünkü Tanrı asıl dalları esirgemediyse, seni
de esirgemeyecektir. Ro 11:17-21 İman
böbürlenmeye zıttır. İman, Tanrı’nın
lütfuna sığınmak, olduğuna göre, iman eden bizler, derin bir Rab korkusuyla,
layık olmadığımızı bilerek, kurtuluşa muhtaç insanlar olarak Tanrı’nın
sevgisine bir güvenle O’na bağlanırız.
İman kendisine güvenmeyip Tanrı’nın lütfuna güvendiği için, egoizme
zıttır. Kendimizi beğenmek imana
düşmandır.
3.
Kölelik imanın düşmanıdır. Çünkü sizi yeniden korkuya sürükleyecek
kölelik ruhunu almadınız, oğulluk ruhunu aldınız. Bu ruhla, ‘Abba, Baba!’ diye sesleniriz. Ro 8:15.
Elçi Pavlus yukarıda ‘Kork’ dediğinde, kutsal bir huşu içinde olalım
diye uyarıyor. İman eden korku altında
bağlanmış bir köleye hiç benzemiyor. Mesih’le
birlikte ölüp dünyanın temel ilkelerinden kurtulduğunuza göre, niçin dünyada
yaşayanlar gibi, ‘Şunu elleme’, ‘Bunu tatma’. ‘Şuna dokunma’ gibi kurallara
uyuyorsunuz? Bu kuralların hepsi, kullanıldıkça yok olacak
nesnelerle ilgilidir; insanların buyruklarına, öğretilerine dayanır. Kuşkusuz bu kuralların gönüllü tapınma, sözde
alçakgönüllülük, bedene eziyet açısından bilgece bir görünüşü vardır; ama
benliğin tutkularını denetlemekte hiç bir yararları yoktur. Mesih’le
birlikte dirildiğinize göre, gökteki değerlerin ardından gidin...Kol
2:20-3:1. Ne var ki, eskiden Tanrı’yı
tanımadığınız zamanlarda, gerçek olmayan tanrılara kölelik ettiniz. Şimdiyse Tanrı’yı tanıdınız, daha doğrusu
Tanrı tarafından tanındınız. Öyleyse
nasıl oluyor da bu değersiz, etkisiz ilkelere dönüyorsunuz? Yeniden
onların kölesi mi olmak istiyorsunuz?
Özel günler, aylar, mevsimler, yıllar kutluyorsunuz! Sizin için korkuyorum. Yoksa uğrumuza boş yere mi emek verdim? Gal 4:8-11
Mesih bizi özgür olalım diye özgür kıldı. Bunun için dayanın. Bir
daha kölelik boyunduruğuna giermeyin.
Gal 5:1. Mesih’e olan iman
özgür bir güvendir. Mesih’e olan iman
bizi suçluluktan, yasacılıktan, dehşetten, dıştan empoze eden zorunluluktan
azat ediyor. İman eden, İsa Mesih’in
kurban olmasıyla, bedeni, evliliği, bütün etler ve yiyecekler, her şey, ve
özellikle, kendi vicdanını temiz kıldığına güvenmiş bulunan bir insan. Artık korku ve suçluluk altında yaşamıyor. İman içten olması gerektiği gibi, kölelik
ruhuna aykırıdır. Kölelik ruhu ise imana
engeldir. Kullukta insan Tanrı’nın
önünde dehşet, borç ve mecburiyet altındadır.
İman bu değildir. Baba’ya evlat olarak yeniden doğan insan ise,
Tanrı’nın önünde güven, af ve özgürlük, sevilmişliğin verdiği esenlik, ve
Baba’ya sürekli erişim hakkı taşıyor. İman budur.
C. İmanın Dostları
İmanla beraber
giden çok erdemlik vardır. Ancak imanı
oluşturan veya ayakta tuturan özellikle üç ruhsal dostu vardır:
1.
Mesih’in Sözünü Duymak İmanın Dostudur.
Demek ki iman, haberi
duymakla, duymak da Mesih’le ilgili sözün yayılmasıyla olur. Ro 10:16-18 Mesih ölüp
dirildikten sonra, Kutsal Ruh gelerek İsa’yla ilgili olan Müjdeyi güçlü kıldı. İsa Mesih’in kurtarıcılığının duyurusu
insanların yüreklerine iman getiriyor.
Bu iman ise yaşam değiştiren, yeniden doğurtan mucizelere sebep
oluyor. Galatyalılar bu mucizeleri
yaşadıktan sonra, kurtuluşlarını sağlamlaştırmak amacıyla Kutsal Yasanın altına
bir daha kölelik yapmayı düşünüyorlardı. Kurtuluşları İsa Mesih’in Kurtarıcılığı kadar
sağlam olduğunu anlayamamışlardı. Ey akılsız Galatyalılar! Sizi kim büyüledi? İsa Mesih çarmıha gerilmiş olarak
gözlerinizin önünde tasvir edilmedi mi?
Sizden yalnız şunu öğrenmek istiyorum:
Kutsal Ruh’u, Yasa’nın
gereklerini yaparak mi, yoksa duyduklarınıza iman ederek mi aldınız? Ruh’la başladıktan sonra şimdi insan
çabasıyla mı bitirmeye çalışıyorsunuz? Boş yere mi bu kadar acı çektiniz? Gerçekten boşuna mıydı? Size
Kutsal Ruh’u veren ve aranızda mucizeler yaratan Tanrı, bunu Yasa’nın
gereklerini yaptığınız için mi, yoksa duyduklarınıza iman ettiğiniz için mi
yapıyor? Gal 3:1-5 Elç İş. 10. bölümünde bunun örneğini
görüyoruz. Petrus Tanrı’nın Müjdesini
Korneliyusun kalabalık ev halkına duyurunca, onlar dinlerken iman edip Kutsal
Ruh’u alıyorlar. Tanrı’nın Müjdesini
duymakla iman yüreğimize geliyor. Bunun için İsa Mesih Tanrı’nın egemenliğinin
duyurusu yaşayan bir toh bütün Kutsal
Kitap çeşitli yönlerden Mesih’in heberi ve kurtuluşun vaatlerini anlattığından
dolayı, Kutsal Yazıların tümünü Mesih-merkezli bir anlayışla dinlemek veya
okumak, imanımızın dostudur.
2.
Kustal Ruh İmanın Dostudur.
Mesih’e olan
iman olduğu yerde Kutsal Ruh etkendir.
Tanrı’nın İbrahim’e olan vaadi özünde Kutsal Ruh’un geleceği idi. İbrahim gibi iman edenlere geldi. Bu Ruh, İsa Mesih’in gelişiyle, ve O’unla
ilgili İman’ın gelişiyle verildi. İbrahim’e
sağlanan kutsama Mesih İsa aracılığıyla uluslara sağlansın ve bizler vaat
edilen Ruh’u imanla alalım diye,
Mesih bizim için lanetlenerek bizi Yasa’nın lanetinden kurtardı. Çünkü, ‘Agaç üzerine asılan herkes
lanetlidir’ diye yazılmıştır. Gal
3:13-14. Öysa İsa Mesih’e olan imana
dayanan vaat iman edenlere verilsin diye, Kutsal Yazı bütün dünyayı günahın
tutsağı ilan ediyor. Bu iman gelmeden önce Yasa altında hapsedilmiştik, gelecek
iman açıklanıncaya dek Yasa’nın tutuklusuyuk.
Yani imanla aklanalım diye Mesih’in gelişine dek Yasa eğitmenimiz
oldu. Ama iman gelmiş olduğundan, artık
Yasa’nın denetiminde değiliz. Çünkü
Mesih İsa’ya iman ettiğiniz için hepiniz Tanrı’nın oğullarısınız. Vaftizde Mesih’le birleşenlerinizin hepsi
Mesih’i giyindi. Artık ne Yahudi ne
Grek, ne köle ne özgür, ne erkek ne dişi ayrımı var. Hepiniz Mesih İsa’da birsiniz. Eğer Mesih’e aitseniz, İbrahim’in
soyundansınız, vaade göre de mirasçısınız....Oğullar olduğunuz için Tanrı öz Oğlu’unu ‘Abba! Baba!’ diye seslenen
Ruh’unu yüreklerinize gönderdi. Bu
nedenle artık köle değil, oğullarsınız.
Oğullar olduğunuz için de Tanrı sizi aynı zamanda mirasçı yaptı. Gal 3:22-28 ve 4:6,7 Mesih’e iman etmek O’nun Ruh’unu alıp
özgürlüğümüze, gerçek Babamıza, kavuşmak demek.
Ama biz aklanmanın verdiği umudun gerçekleşmesini Ruh’a dayanarak, imanla bekliyoruz.
Gal 5:5 İman’ın anlamı şudur: Bu yaradılış bitti, gidicidir. İmanla Tanrı’nın bizi ve herşeyi yeniden
yaratacağını bekliyoruz. Diriliş ve
doğrulukla dolu yeni bir yer ve gök bekliyoruz.
Günahsızlık ve Tanrı’nın yeryüzüne inmesini bekliyoruz. Bu yeni
yaradılış ise Kutsal Ruh’un imanımızla içimizde yapmaya başladığı işidir. Dolaysıyla hem bu iman bu Ruh ile geliyor,
hem de bu Ruh imanın sürekli dayandığı Güçtür.
İman için Ruh lazımdır. Bunlar
birbirinden ayrılmaz kurtuluş gerçekleridir.
Bir birine dostturlar.
3.
Vicdan İmanın Dostudur.
Bu buyruğun amacı, pak yürekten, temiz vicdandan, içten imandan doğan
sevgiyi uyandırmaktır. 1. Tim 1:5. İmana ve temiz vicdana sarıl. Bazıları temiz vicdanı bir yana iterek iman
konusunda battılar. 1. Tim 1:19.
İman her zaman tövbeyle beraber gelir.
İnsan günahlarını itiraf etmekle, İsa Mesih’in günahlarının karşılığı
olarak öldüğünü ciddi alır. Günahlarımızı
itiraf ederek, Mesih’in kanından vicdanımızın temizlenmesini alarak, Kutsal
Ruh’ta ve imanda yaşayabiliriz.
Vicdanımızı ihmal etmekle, Mesih’e olan imanımızı soğuturuz. Vicdan suçlarımızı göz önümüze getirerek bizi
af için Mesih’in çarmıhına sürüklüyor. Böyle
bir vicdan imanın dostudur. Onu saymak
lazım, çok değerli bir destekleyeci olarak onu korumak gerekir. Mesih’in kanıyla vicdanımız arınmayı
bulur. Mesih’in Ruh’uyla vicdanımız
kutsal bir yaşam sürmeye güç bulur. İman
vicdanı korur, vicdan de imanı korur.
Sonuç:
İman Edene Bir Mucize
İman’ın amacı Tanrı’yı ruhsal olarak
görebilmek, tanıyabilmektir. Şeytan bizi
kör etmişse, günahlarımız gözlerimizi kapatmışlarsa da, İsa Mesih yine
kurtarıcımızdır.
İsa oradan ayrılırken
iki kör, ‘Ey Davut Oğlu, halimize acı!’ diye feryat ederek O’nun ardından
gittiler. İsa eve girince körler yanına
geldi. Onlara, ‘İstediğinizi yapabileceğime
inanıyor musunuz?’ diye sordu.
Körler, ‘İnanıyoruz, ya Rab!’ dediler.
Bunun üzerine İsa körlerin gözlerine
dokunarak, ‘İmanınıza göre olsun’ dedi.
Ve adamların gözleri açıldı.
İsa, ‘Sakın kimse bunu bilmesin’ diyerek
onları sıkı sıkı uyardı. Onlar ise çıkıp
İsa’yla ilgili haberi bütün bölgeye yaydılar.
Mt 9:27-31
İman, Tanrı’nın lütfuyla, İsa Mesih’in
kurtarışını güvenle kabul etmektir.
Kendinizde böyle bir iman gerçekten var olup olmadığını incelemek son
derece de acil bir iştir. Öyle bir iman
kendinizde olmadığını düşünüyorsanız da, hemen İsa Mesih’e bir güven bakışıyla
iman yüreğinde oluşabiliyor. Oluşsun
diye dua ediyoruz.
Kurtulş Gerçekleri
ÇALIŞMA KILAVUZU
İmanla Kurtulduk Ders
11
1.
Dünyaya gelen, her insanı aydınlatan gerçek ışık
vardı. O, dünyadaydı, dünya O’nun
aracılığıyla var oldu, ama dünya O’nu tanımadı.
Kendi yurduna geldi, ama kendi halkı O’nu kabul etmedi. Kendisini kabul edip adına iman edenlerin
hepsine Tanrı’nın çocukları olma hakkını verdi. Yuh 1:9-12. Tarih boyunca insanların kurtulmaları için ne
yapmaları lazımdı?
2.
İman sayesinde İbrahim miras alacağı yere gitmesi için çağrılınca, Tanrı’nın sözünü
dinledi ve nereye gideceğini bilmeden yola çıktı. İman sayesinde bir yabancı olarak vaat edilen
ülkeye yerleşti. Aynı vaadin ortak
mirasçıları olan İshak ve Yakup’la birlikte çadırlarda yaşadı. Çünkü mimarı ve kurucusu Tanrı olan temelli
bir kenti bekliyordu. İbr 11:8-10. İbrahim’in imanı nasıl bizim
imanımıza bir emsaldir?
3.
Sonra Avram’ı dışarı çıkararak, ‘Göklere bak’ dedi,
‘Yıldızları sayabilir misin? İşte, soyun
o kadar çok olacak.’
Avram RAB’be iman etti, RAB bunu ona doğruluk saydı. Yar 15:5,6
‘Seni
birçok ulusun babası yaptım’ diye yazılmış olduğu gibi İbrahim, iman ettiği
Tanrı’nın—ölülere yaşam veren, var olmayan buyruğuyla var eden
Tanrı’nın—gözünde hepimizin babasıdır.
Ro 4:17 RAB İbrahime ne saydı? Neden ona
böyle saydı?
4.
Ama benim için kazanç olan her şeyi Mesih uğruna
zarar saydım. Dahası var, uğruna her
şeyi yitirdiğim Rabbim İsa Mesih’i tanımanın üstün değeri yanında her şeyi
zarar sayıyorum, süprüntü sayıyorum.
Öyle ki, Mesih’i kazanayım ve Kutsal Yasaya dayanan kişisel doğruluğa
değil, Mesih’e iman etmekle kazanılan, iman sonucu Tanrı’dan gelen doğruluğa
sahip olarak Mesih’te bulunayım. Fil
3:7-9 Pavlus
ne amaçla belini bağladığı her şeyi terk edip sadece Mesih’e bağlandı?
5.
Tanrı insanları İsa Mesih’e olan imanlarıyla
aklar. Bunu, iman eden herkes için
yapar. Hiç ayrım yoktur...Tanrı Mesih’i,
kanıyla günahları bağışlatan ve imanla benimsenen kurban olarak sundu. Ro 3:22, 25 İman ve Mesih’in kurbanı arasındaki bağlantı
nedir?
6.
İbrahim umutsuz bir durumdayken birçok ulusun
babası olacağına umutla iman etti.
‘Senin soyun böyle olacak’ sözüne güveniyordu. Yüz yaşına yaklaşmışken, ölü denebilecek
bedeninin ve Sara’nın ölü rahmini düşündüğünde imanı zayıflamadı. İmansızlık edip Tanrı’nın vaadinden
kuşkulanmadı; tersine imanı güçlendi ve Tanrı’yı yüceltti. Tanrı’nın vaadini yerine getirecek güçte
olduğuna tümüyle güvendi. Bunun için de aklanmış sayıldı. Ro 4:18-22 İbrahimin imanın nitelikleri nasıl
anlatırsınız?
7.
Demek ki iman, haberi duymakla, duymak da Mesih’le
ilgili sözün yayılmasıyla olur. Ro
10:16-18 İman bir insanda nasıl
oluşuyor?
8.
Ama biz aklanmanın verdiği umudun gerçekleşmesini
Ruh’a dayanarak, imanla bekliyoruz. Gal 5:5 Kutsal Ruh’un imanla ne bağlantısı var?
9.
Bu buyruğun amacı, pak yürekten, temiz vicdandan,
içten imandan doğan sevgiyi uyandırmaktır. 1. Tim 1:5. İmana ve temiz vicdana sarıl. Bazıları temiz
vicdanı bir yana iterek iman konusunda battılar. 1. Tim 1:19.
Vicdan ve iman nasıl bir birine destek
oluyor?
10.
Aşağıdaki soruları üç kişiye sorup yanıtları sayfanın arkasına yazın.
a.
Sizce iman tam olarak nedir? İmanı
nasıl tanımlarsınız?
b.
İman edenin, Şeriatı tutarak mı, yoksa Yüce Tanrı’nın lütfuna güvenmekle
mi cennete gideceğini düşünüyorsunuz?
c.
Sizce İman ve vicdan birbirine bağlı mıdır yoksa değil midir?
Yanıtını açıklar mısınız?
Yorumlar